5N6c. Vajinası mı yok!Nasıl olur?Bal gibi olur!İşte, karşımda varmış gibi geliyor, oysa yok... Üstelik bu, çok da ender rastlanan bir durum 5 bin kız doğumundan birinde kızların vajinası ve rahmi yok. Öyle doğuyorlar. Ama bu, toplumsal baskılar yüzünden “sır” olarak saklanıyor. Çünkü vajina ve rahim, kadınlığın olmazsa olmazı gibi algılanıyor. Yoksa eksiksin!Selma K., 30’larında, son derece modern, eğitimli bir kadın. Üstelik hekim. Eşi de kendisi gibi hekim. Antalya’da yaşıyorlar. Yeni ameliyat oldu, ameliyatı Profesör Fatih Şendağ gerçekleştirdi. Ona bir vajina İstanbul’a kontrole geldiğinde tanıştım. Benimle konuşmayı kabul etmesinin sebebi, benzer şeyleri yaşayan ama toplumsal baskılar yüzünden kendini “ezik” ve “eksik” hisseden kadınlara cesaret vermek...Neticede bu da bir fonksiyon bozukluğu, nasıl kalp kapakçığı sorunlu, delik, yırtık doğanlar varsa, vajinası, rahmi olmadan doğanlar da var... Selma K., onlara da “Yalnız değilsiniz!” demek istiyor.“Her şeyin olduğu gibi bunun da bir çaresi var!” demek istiyor... Hadi ona kulak verelim...Farklı olduğunuzu ilk ne zaman keşfettiniz?- Fen lisesinde yatılı okuyordum ama regl olmamıştım. Oysa 15 yaşındaydım, bütün arkadaşlarım olmuştu. “Galiba bir sorun var!” mı gittiniz?- Evet. Ultrasonla muayene etti. “Rahminizi göremiyorum!” dedi. Sonra MR çektirdim. Sonucu anne ve babam söyledi “Rahmin yokmuş ama sorun değil.” Son derece şefkatli ve korumacıydılar. Ama ben durumu anlamıştım...Rahminiz de mi yoktu? - Evet. Kendinizi nasıl hissettiniz?- E kötü. Hiç bu konuyu konuşmak istemiyordum. Hemcinslerimden farklıydım. Ve bunu sır gibi sakladım!Bu bir hastalık mı?- Değil! Doğuştan gelen bir sendrom. Anne karnında, kadın iç genital organlarından olan tüpler, rahim ve vajinanın üçte ikilik üst kısmının gelişmemesi olarak bilinen Mayer Rokitansky Küster Hauser sendromu. Neden olurmuş? - Bilinmiyor. Genetik ve çevresel etkenler sorumlu tutuluyor. Her 5 bin kız doğumundan birinde görülüyor. Türkiye nüfusuna uyarlarsak, bu sendromla doğan 7 bin 500 kız çocuğu olmalı. Az da değilmiş aslında...- Evet, ama toplumsal baskılar yüzünden hiç kimse bundan söz etmiyor. Ben de kendimi çok yalnız hissettim. “Doğum yapamayan kadın” bizde tabu. Her ne kadar eksik hissetmesem de toplum öyle olduğumu anlattınız mı? - Bir kısmına anlatmaya mecbur kaldım. Liseden itibaren yatılı okudum. E haliyle regl olmadığımı anladılar. Şaşkınlıkla karşıladılar. Belli etmemeye çalıştılar ama bana hep acıdılar! “Hiç normal bir hayatım olamayacak!” diye mi düşündünüz? - Tabii ki. Evlenmek, çocuk sahibi olmak gibi hayallerim hiç olmadı! Tıp okumaya karar verişiniz? - Babam teşvik etti. Bence içten içe, hastalığımla ilgili bilgilere, tedavilere daha kolay ulaşabileceğimi düşündü. Peki sonra?- Tıp fakültesinde eşimle tanıştım. Sağlam karakterli, yakışıklı, şahane bir arkadaş. Güvenilir, eğlenceli, zeki... Ama hep arkadaşımdı! O da ne! Bir gün bana âşık olduğunu söyledi. Tabii mahvoldum! Ne yapacağımı şaşırdım. Sizi sevdiğini, hayatının kalanını sizinle geçirmek istediğini söyleyen biri var, oysa vajinam, rahmim yok? Birden içime kapandım. O ise bir şeyler sakladığımı, bir şeyleri ona anlatmadığımı sezdi ve beni sıkıştırmaya başladı... Sonra ne oldu?- E sonra anlatmak zorunda kaldım. Daha doğrusu sadece sendromun ismini söyledim. Derin bir sessizlik oldu. Ve birden, “Haftalardır sakladığın bu muydu?” dedi, “Benim için önemi yok, ben seni koşulsuz seviyorum!” Yetmezmiş gibi evlenme teklif etti. Nasıl şaşırdım anlatamam. Çocuk sahibi olamamak, cinsel ilişkiye girememek ile ilgili çekincelerimi bildiğinden, “Hayır” diyebileceğimi düşünmüş ama ben tabii ki “Evet” dedim. O Allah’ın bir lütfu...Başka bir meslekten olsa? - Hekim olmasının ilişkimize faydası şu yönde oldu Durumu algılaması kolay oldu. Ama başka meslekten olsaydı da değişen bir şey olmazdı, biz birbirimizi gerçekten koşulsuz seviyoruz. Yurtdışında neden bu tür sorunu olanlar birbirini buluyor da Türkiye’de ses yok?- Maalesef ülkemizde bu durumu dillendirmek mümkün olmadığı için, istediğiniz kadar rahat olun, sizin gibi birileriyle iletişime geçmeniz mümkün olmuyor. Yurtdışında ise internet aracılığıyla destek gruplarında bir araya gelen yüzlerce kadın var. İnternet arama motorlarına sendromun ismini yazmanız yeterli. Türkiye’de ise bu bir tabu. Kimse bu damgayı yemek istemiyor... Türkiye’de bu sorunu çözebilecek hekimi nasıl buldunuz? - Operasyonun tıbbi adını öğrendik. Bilimsel makalelerde taradığımızda Prof. Dr. Fatih Şendağ’ın bu ameliyatı yaptığını, ününü duyduk. Önce karşılıklı mesajlaştık. Sonra da yüz yüze görüşüp gerekli planlamaları yaptık...Size bir vajina mı yapıldı? - Evet. Doğal olarak var olan sınırlı uzunluktaki vajinanın gerilip esnetilerek tam fonksiyon gösteren bir organ olması sağlandı... YARIN “Ameliyatı olalı yaklaşık iki ay oldu. Eşimle ilişkiye girebiliyoruz...” Mesude ERŞAN / mersan Tarihi Kasım 08, 2012 0000Sadece Türkiye’de yılda ortalama 120 kız bebek, vajinasız ve rahimsiz doğuyor. Vücut ve meme gelişiminde sorun olmadığı için sorun genellikle uzun yıllar anlaşılamıyor agenezi veya MRKH Mayer Rokitansky Kuster Hauser sendromu olarak bilinen vajina yokluğu, kız çocuklarında görülen bir tür genital gelişim kusuru. Nedeni bilinmiyor. Doğan her 4 bin kız bebekden biri MRKH’li. Yani rahimleri yok, vajinasının tamamı ya da bir bölümü gelişmemiş. Zaten sorun genelikle ergenlik çağında regl kanamaları başlamayınca veya evlenince anlaşılıyor. YENİDEN VAJİNA YAPILIYORKadın hastalıkları ve doğum uzmanı Prof. Dr. Ateş Karateke, hastalığın en sık evlilik sonrası sorun yarattığını ve sıklıkla da bu dönemde ortaya çıktığını söylüyor. Hastaların normal cinsel hayatlarını sürdürebilmeleri için vajina yapılması gerekiyor. Hastaların çoğunda önce vajenin cerrahi olmayan yöntemlerle oluşturulması deneniyor. Eğitimli hastaların yüzde 90’ında dilatör yardımıyla 6-7 santimetrelik bir vajina görevi görecek bir cep oluşturabiliyor. İkinci alternatif ameliyat. Kalınbağırsaktan damarıyla birlikte aldığı 15 santimetrelik parçayla 40’ın üzerinde MRKH’liye vajina yapan Prof. Dr. Karateke, “Bağırsak, yapısı itibariyle vajene en yakın organ. Bağırsağın çapı ve duvar kalınlığı da vajina için uygun” diyor. Sürekli açık kalan bir kanal olması bağırsağın tercih edilmesinin nedenlerinden biri. Kol ve bacaktan alınan deriyle de yeniden vajina inşaası yapılıyor. Ancak Prof. Dr. Karateke, derinin cinsel ilişki için iyi bir ortam oluşturmadığını, kadının partnerinden ayrılması halinde ya da cinsel ilişki kurulmadığında kapandığını DE YOKMRKH’liler yapılan vajina ile cinsel hayatlarını sürdürebiliyorlar. Ancak doğal yolla bebek sahibi olmaları mümkün değil. Çünkü yumurtalıkları bulunsa da rahimleri yok. Tek şansları bebeklerinin büyüyeceği bir rahim yani taşıyıcı anne bulmak. Tüp bebek yöntemleriyle yumurtalarının laboratuvar ortamında sperm ile döllenmesi ve taşıyıcı annenin rahmine konmasıyla bebek sahibi olabilir. Prof. Dr. Karateke, “MRKH’de hastanın en zor kabul ettiği şey kısırlık. Bu kadınlar çocuk sahibi olamayınca genellikle boşanmak zorunda kalıyor, işleri yoksa ailelerinin yanına sığınıyorlar. Hiç olmazsa bu grup için Türkiye’de de taşıyıcı annelik için yasal düzenlemelerin yapılması gerekiyor” diyor.

vajina yalanırken kadın ne hisseder